İnsanoğlu olarak artık teknolojiyi başucumuzdan ayırmıyoruz. Neredeyse tüm işlerimizi internet yardımıyla hallediyoruz. Evimizi boyayacağımız, avukata ihtiyacımız olduğu veya yemek sipariş edeceğimiz zaman bile web sitelerde aramalar yapıyoruz. Üstelik artık sadece bu siteleri kullanan müşteri grubunda değil, sağladığımız Site Tasarımı hizmeti ile aranan firmalar kısmında da olunabiliyor. Bu yüzden siz Web site yaptırmak isteyen müşterilerimiz için Web site nedir? Nasıl Çalışır? İnternet sitesi için gerekenler nedir? gibi soruları herkesin anlayabileceği bir şekilde açıklayacağız.
Tüm bunlara başlamadan önce cevaplamamız gereken başka bir soru var.
İnternet Nedir?
İnternet sitesinin mekaniklerini anlamadan önce ilk olarak internetin ne olduğunu bilmek gerekiyor. Açıklaması ise oldukça basittir. İki bilgisayarın kablolu veya kablosuz bir yöntem ile haberleşmesi internettir. Örnek vermek gerekirse; bir oda içindeki iki bilgisayarı uygun bir iletişim protokolü ile birbirine bağlarsanız Yerel Ağı elde etmiş olursunuz. Bu bilgisayarlar birbirine resim, metin, ve müzik gönderebilir. Eskiden internet kafelerde Belgelerim klasöründe ortak bir alan olurdu. Burada film, müzik ve resimler görünürdü. Bu internet kafe içerisindeki bilgisayarların kendi aralarında veri paylaşmasıdır. Herhangi bir modeme gerek duyulmaz. Bir kablo ile bu iş başarılabilir.
Global ölçekte internet ise tüm bu bilgisayarların aracı merkezler ile birbirine bağlanmasıdır. Aydın’da yaşayıp sitemizi ziyaret eden kişi sırasıyla Aydın’ın ana bölgesine, İzmir dağıtım merkezine ve İstanbul’a ulaşır. Oradaki Server – sitemizin bilgisayarından- dosyaları ister. Sitemizin bilgisayarı ise aynı yolu geri izleyerek kullanıcıya istediği dosyaları ulaştırır.
Kullanıcı ile server arasındaki protokoller işleme göre değişmektedir. İnterneti diğer transfer işlemlerinden ayıran yanı TCP/IP protokolü ile çalışmasıdır.
Web Sitesi Nedir?
İnternetin ona bağlı olan tüm bilgisayarların kendi arasında veri transferi eylemi olduğunu öğrendik. Peki web sitesi nedir? Tüm bu protokollere uygun hareket eden, dosyalarınızı depolayan ve gerektiğinde ileten bir bilgisayar düşünün. Buna terim olarak server(sunucu) deniyor.
Evinizde internete bağlı tüm bilgisayarları bir sunucu haline getirebilirsiniz. Fakat siteniz bilgisayarınız açık olduğu sürece erişime açık olacaktır. Bu sebeple sunucunuzu 7/24 açık tutmak zorundasınız. Evinizde sürekli açık bir bilgisayar bırakmak ne kadar mantıklı? Ya elektrik kesintileri? Böyle birçok sebep bizi bu hizmeti veren firmalara yönelmek zorunda bırakıyor. Onlar ise Hosting firmaları olarak adlandırılıyor. Cüzi bir ücret karşılığı kolaylıkla hosting edinebiliyoruz. Şuan ortalama senelik 230 lira değerindedir.
7/24 Açık bir sunucuya dosyalarımızı yükledik. Peki sitemizi ziyaret etmek isteyen kişiler bize nasıl ulaşacak? Bunun için her bilgisayar benzersiz bir kimlik numarası niteliğinde olan IP adresi verilir. IP adresi bilgisayarınızın ve sunucunuza ulaşmak için izlenmesi gereken yolu da içerir. Böylelikle çok uzak mesafede olan iki bilgisayar IP adreslerini bildikleri sürece kolay bir şekilde haberleşebilir. Örneğin bizim sitemizin IP adresi 79.98.129.2’dir. Chrome, Yandex veya Explorer gibi tarayıcılarda bağlantı çubuğuna 79.98.129.2 yazarsanız bizim sitemiz açılacaktır.
Sitelere ulaşmak için sürekli IP adresi ezberlemek hayli zorlayıcı olduğu için ona da bir çözüm bulmak gerekiyordu. Bu sayede DNS(Domain Name System) ortaya çıkmış oldu. DNS, girilen ismi IP adresine yönlendirerek müşteriler için işi kolaylaştırmış oldu. Artık tarayıcınıza keskintech.net yazdığınızda DNS sizi otomatik olarak sunucu adresine yönlendirecektir. Bu site isimlerine verilen isim domaindir. Maalesef bir domaine sahip olmak için istediğiniz adresin alınmamış olması ve dağıtıcı firmalara ücret ödemeniz gerekiyor. Alımlar en az 1 senelik yapılabiliyor. Fiyatlar dağıtıcı firmalara göre değişiklik gösteriyor, 100 ile 200 lira arasında bir ücrete mal ediliyor.
Tasarım
Varsayılan görüntüleme klasör listelemesidir. Herhangi bir tasarım yapılmadığında web sitelerin görünen hali yukarıdaki şekilde gibi olacaktır. HTML (HyperText Markup Language) kodlaması; site içerisinde küme, bağlantı, paragraf ve başlık gibi birçok yapı seçeneği sağlıyor. CSS (Cascading Style Sheets) kodlaması ise HTML ile uyumlu olarak bu yapıyı görsel olarak şekillendirmeye izin veriyor. Bu iki dil ile yukarıdaki görüntüyü aşağıdaki hale çevirebiliyoruz. Son olarak JavaScript kütüphanesini kullanarak site içinde hareket gerektiren eylemleri gerçekleştirebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse bir butona tıklandığında butonun renk değiştirmesini istiyorsak Javascript’e ihtiyacımız olacak.
HTML, CSS dillerini ve Javascript kütüphanesini kullanarak müşteriler için sitenin ön yüzünü tasarlayan kişilere Front-End Developer ( Ön Yüz geliştirici) diyoruz.
İşleyiş
Sitemizin domain ve hosting işlemlerini, ön yüz tasarımını tamamladık. Kayıt olma, form gönderme, arkadaş ekleme, veri çekme veya yükleme gibi işlemler varsa doğal olarak bunu gizli bir şekilde sunucu bazlı yapmamız gerekiyor. Çünkü her ziyaretçinin veritabanımızı ve tüm kodlarımızı görüntülemesini istemeyiz. Arka yüzde işleyişi sağlamak için PHP, C#, PYTHON, RUBY vb. dilleri kullanarak komut dosyaları oluşturuyoruz. Bu dosyalar sadece sunucu tarafından görüntülenebilir ve işletilebilirdir. Böylelikle güvenlik sağlanmış olur. Arka planda çalışan kodları yazan kişilere ise Back-End Developer(Arka Yüz Geliştirici) diyoruz.
Bu yazı ile bir web sitenin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve genel prosedürlerini öğrendik. Bunların hiç biriyle uğraşmak istemiyor ve işinizin web sitesini yaptırmak istiyorsanız Hazır Web Site Paketlerimize göz atarak cüzi ücretler karşılığında bir tanesine sahip olabilirsiniz. Arkanıza yaslanın; hosting, domain, IP adresi, ve karmaşık dilleri bırakın bunlarla biz baş edelim 🙂 Sağlıklı günler diliyorum.